Genel

Aids Hangi Bölüm Bakar?

AIDS, edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromudur ve HIV taşıyıcısı kişilerde gelişebilen bir hastalıktır. Kısa adı HIV  olan insan immün yetmezlik virüsü, bağışıklık sistemine zarar veren bir virüstür. Tedavi edilmeyen HIV enfeksiyonu, T hücresi adı verilen bir bağışıklık hücresi olan CD4 hücrelerini etkiler ve öldürür. Ölen CD4 hücrelerinin sayısı arttıkça vücudun hastalıklara yakalanma olasılığı artar. AIDS, HIV’in en ileri aşamasıdır. Ancak kişinin HIV pozitif olması, AIDS gelişeceği anlamına gelmez. 

Sağlıklı yetişkinlerde CD4 sayısı genellikle milimetre küp başına 500 ila 1600 arasındadır. CD4 sayısı milimetrede 200’ün altına düştüğünde HIV pozitif kişiye AIDS teşhisi konur.

HIV pozitif kişide, HIV olmayan kişilerde nadir görülen fırsatçı bir enfeksiyon veya kanser gelişirse AIDS teşhisi konulabilir. Fırsatçı enfeksiyonlar, normalde hastalığa neden olmayan mikroorganizmaların bağışıklık sistemi zayıfladığında neden olduğu enfeksiyonlardır.

Tedavi edilmeyen HIV on yıl içinde AIDS’e ilerleyebilir. Tedavi edilmeyen AIDS için tanı konulduktan sonraki yaşam süresi beklentisi yaklaşık 3 yıldır. Ciddi bir fırsatçı enfeksiyona yakalanırsa bu süre daha da kısa olabilir.

AIDS geliştiğinde, bağışıklık sistemi ciddi şekilde tehlikeye girer, yani çoğu hastalık ve enfeksiyona artık başarılı bir şekilde yanıt veremeyecek kadar zayıflar. Bu durum AIDS ile yaşayan kişiyi aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok çeşitli hastalıklara karşı savunmasız hale getirir:

  • Zatürre
  • Tüberküloz
  • Ağızda pamukçuk, ağızda veya boğazda mantar hastalığı
  • Sitomegalovirüs (CMV), bir tür herpes virüsü
  • Kriptokokal menenjit, beyinde mantar hastalığı
  • Toksoplazmoz, bir parazitin neden olduğu enfeksiyon
  • Cryptosporidiosis, bağırsak parazitinin neden olduğu bir durum
  • Kaposi sarkomu (KS) ve lenfoma dahil olmak üzere kanser

Tedavi edilmeyen AIDS ile bağlantılı ölüm, sendromun kendisinin doğrudan bir sonucu değildir. Aksine, AIDS’in neden olduğu zayıf bağışıklık sisteminden kaynaklanan hastalıklar ve komplikasyonların bir sonucudur.

HIV Nasıl Bulaşır?

HIV, kan, meni, vajinal sıvılar, anüs sıvıları ve anne sütü ile yani vücut sıvıları yoluyla bulaşır. Hava veya su ya da gündelik temas yoluyla bulaşmaz. Ağız, anüs ve cinsel organlardaki astarlar veya yaralar yoluyla kana karışabilir.

HIV kişide her zaman hastalığa neden olmaz. HIV’i olan bunu bilmeyen insan sayısı az değildir. HIV taşıyıcısı olduğunu bilmeyen kişi başkalarına virüs bulaştırabilir. HIV taşıyıcısı hamileler de virüsü bebeklerine bulaştırabilir.

HIV bulaşmasının en yaygın yolları enfekte kişi ile cinsel ilişki ve enjeksiyon iğnelerini paylaşmaktır.

Yaygın kanının aksine HIV aşağıdaki yollarla bulaşmaz:

  • HIV/AIDS’li birine dokunmak veya sarılmak
  • Umumi banyolar veya yüzme havuzları
  • HIV/AIDS’li biriyle bardak, mutfak eşyaları veya telefonları paylaşmak
  • Böcek ısırıkları.
  • Kan bağışlamak

HIV Belirtileri Nelerdir?

Kişiye HIV bulaştıktan sonraki ilk bir kaç hafta akut enfeksiyon aşamasıdır. Bu süreçte virüs hızla çoğalır. Bağışıklık sistemi HIV antikorları üretir. Bazı kişilerde başlarda hiç bir belirti görülmezken bir çok kişide ilk ayda belirtiler görülür. Ancak belirtiler grip veya diğer mevsimsel virüslerin belirtileri ya da yaygın hastalıklara çok benzediği için HIV olduğu farkedilmez ve doktora gidilmez. Gidilse bile doktorlar grip ya da mononükleozdan şüphelenir ancak HIV’i düşünmeyebilir. Bu dönem viral yükün yani kandaki virüs sayısının en yüksek  olduğu dönemdir ki bu da başka birine kolaylıkla bulaşabileceği anlamına gelir.

İlk HIV semptomları bir kaç içinde düzelir ki kişi artık kronik veya klinik gecikme aşamasına geçmiştir. Bu aşama tedavi ile uzun yıllar sürebilir. Kronik aşamada bazı kişilerde hiçbir belirti görülmeyebilir. Bazılarında ise hafif ya da sadece bu duruma özgü olmayan başka hastalıklarda da olabilen belirtiler görülür.

  • Baş ağrıları ve diğer ağrı ve sızılar
  • Lenf düğümlerinde şişme
  • Tekrarlayan ateşler
  • Gece terlemeleri
  • Halsizlik
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • İshal
  • Kilo kaybı
  • Deri döküntüleri
  • Tekrarlayan oral veya vajinal mantar enfeksiyonları
  • Zatürre
  • Zona hastalığı

Erken evrede olduğu gibi kronik evrede de kişi semptomsuz olsa da virüsü bulaştırabilir. Kişi test yaptırmadıkça HIV taşıyıcısı olduğunu bilemez. Bu tür semptomlar yaşayan ve HIV  kapmış olabileceğini düşünen kişinin hem kendisi hem de ilişkide olduğu insanların sağlığı açısından test yaptırması çok önemlidir.

Bu aşamadaki semptomlar geçip tekrar nüksedebilir veya hızla ilerleyebilir. Tedavi ile ilerlemesi önemli ölçüde yavaşlatılabilir.

Antiretroviral tedavi adı verilen tedavi ile kronik HIV on yıllarca sürebilir ve erken başlanırsa AIDS’e dönüşmesi engellenebilir.

AIDS Belirtileri Nelerdir?

HIV taşıyıcısı kişi antiretroviral ilaçlarla erken dönemde tedavi edilirse kişi genellikle AIDS geliştirmez. HIV geç teşhis edilir ya da düzenli antiretroviral tedavi almazlarsa ya da tedaviye dirençli bir HIV türüne yakalanmışlarsa AIDS geliştirebilirler. 

AIDS belirtileri şunları içerir:

  • Tekrarlayan ateş
  • Kronik lenf bezi şişmesi, özellikle koltuk altı, boyun ve kasıkta 
  • Kronik yorgunluk
  • Gece terlemeleri
  • Deri altı veya ağız, burun veya göz kapakları içinde koyu lekeler
  • Ağız ve dil, cinsel organ veya anüs yaraları, lekeleri veya lezyonları
  • Ciltte şişlikler, lezyonlar veya döküntüler
  • Tekrarlayan veya kronik ishal
  • Hızlı kilo kaybı
  • Konsantrasyon güçlüğü, hafıza kaybı ve kafa karışıklığı gibi nörolojik problemler
  • Kaygı ve depresyon

HIV Taşıyıcısı Olduğu Nasıl Anlaşılır?

HIV taşıyıcısı olup olmadığını öğrenmenin tek yolu HIV testi yaptırmaktır. Bir çok sağlık otoritesi olağan tıbbi bakımın bir parçası olarak 18-75 yaşları arasındaki herkese rutin HIV taraması yapılmasını önermektedir. Çünkü HIV kapmış her 7 kişiden biri bunun farkında değildir.

HIV tanısı için yaygın olarak kullanılan test Anti HIV testidir. Elisa yöntemi ile uygulanan bu test ile vücutta yeterli antikor üretilmeşse pozitif cevap verebilir. HIV bulaştıktan sonra test ile tespit edilebilir düzeyde antikor oluşumu için 23 ila 90 gün süre geçmesi gerekir. Pencere dönemi denilen bu dönem tamamlanmadan test yapılırsa sonuç muhtemelen negatif çıkacaktır. Kişi HIV kapmış olabileceğini düşünüyorsa 90 gün geçmesini beklemeli ya da tekrar test yaptırmalıdır.

Pencere döneminde test yaptıran biri temas sonrası profilaksi (PEP) alabilir. Bu ilaç HIV bulaşmasını önlemek için temastan sonra alınır. Temastan sonraki en geç 72 saat içinde alınmalıdır. 

HIV Testi Nerede Yapılır?

HIV testleri özel poliklinikler, hastaneler ve halk sağlığı merkezlerinde yapılabilmektedir. Aile Sağlığı Merkezlerinde de senelik rutin muayenenin bir parçası olarak taşıyıcı vakalarla bulaşı önlemek için Anti-HIV testi yapılmaktadır. HIV testlerinde gizlilik esastır. Pozitif test sonucu Sağlık Bakanlığı’na bildirilir ve tedavi için yönlendirilir.

Tüm Anti-HIV testlerinde yalancı pozitif çıkma olasılığı vardır. Bu nedenle tüm pozitif sonuçların ikinci bir test ya da  ek testlerle onaylanması gerekir. İkinci testten alınan sonuç negatif ise kişi HIV negatif, pozitif ise HIV pozitiftir. Yani kişinin HIV pozitif olduğunun kesinleşmesi için doğrulama testinin de pozitif çıkması gerekir.

HIV Testi Evde Yapılabilir mi?

HIV testi eczanelerden alınan kitlerle evde de yapılabilir. Ancak pek tavsiye edilen bir yöntem değildir. Yanlış sonuç verme olasılıkları yüksektir. Bu nedenle bir sağlık kurumunda doktor denetiminde yapılmalıdır.

HIV Testi Pozitif Çıkarsa Ne Yapılır?

HIV testi pozitif çıkarsa takibini devlet hastaneleri ya da üniversite hastaneleri yapmaktadır. HIV tanısı almış kişiler bu hastanelerin enfeksiyon hastalıkları bölümüne başvurmalıdır.

Doktorunuz genel sağlık durumunu değerlendirmek için başka testler isteyebilir. Bunlar tam kan sayımı ile birlikte aşağıdakileri içerebilir:

  • Viral hepatit taraması
  • Göğüs Röntgeni
  • PAP Smear testi
  • CD4 sayısı
  • Tüberküloz taraması

HIV İçin Doktora Ne Zaman Gidilir?

Hıv kaptığınızı düşünüyorsanız ya da HIV taşıyıcısı olduğunuzu biliyorsanız derhal bir sağlık kurumuna başvurmalısınız. 

Acil durumlarda kullanılan ve olası maruziyet sonrası 72 saat içinde başlanması gereken maruziyet sonrası Profilaksi (PEP) tedavisi başlanabilir. Bu tedavi cinsel saldırı sonrası veya rızaya dayalı cinsel ilişki ya da uyuşturucu kullanımı sırasında maruz kalındığı düşünülüyorsa verilebilir.

HIV taşıyıcısı olduğunuzu biliyor ve tedavi görüyorsanız, hangi durumlarda doktora gitmeniz gerektiği konusunda doktorunuzun talimatlarına uymalısınız. HIV pozitif durumda iken her ür enfeksiyonun tedavi edilmesi önemlidir. BU nedenle ateş, terleme atağı, ishal ve benzeri durumlarda vakit kaybetmeden doktorunuza gitmelisiniz.

AIDS’e ilerlemesinin tek yolu ilaçalrı düzenli kullanmak ve fırsatçı enfeksiyonlara karşı tetikte olmaktır. En küçük bir belirti bile geçici gibi görünse de ciddiye alınmalı ve takip edilmelidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu